12 Ocak 2017 Perşembe

HIRVATİSTAN, ZAGREB, HVAR ADASI, BRAC ADASI, SPLİT, ZADAR, SİBENİK, PLİTVİCE VE KRKA MİLLİ PARKLARI, GEZİ REHBERİ

HIRVATİSTAN, ZAGREB, HVAR ADASI, BRAC ADASI, SPLİT, ZADAR, SİBENİK, PLİTVİCE VE KRKA MİLLİ PARKLARI, GEZİ REHBERİ

Hırvatistan hakkında yeterince bilgi sahibi değiliz, örnek olarak:

1. Turizmde ülkemizin baş rakibi olduğunu bilmeyiz. Oysaki dünya'nın en çok tercih edilen 18. ülkesi olan Hırvatistan ciddi bir turistik destinasyondur. Her nedense ülkemizde yurtdışı turlar listelerinde adı pek geçmez, havalı bir seyahat merkezi kabul edilmez. Oysaki başta Hvar adası olmak üzere pek çok sosyetik, havalı ve pahalı şehirleri bulunmaktadır. Sadece deniz-güneş-plaj ile değil fiyatları ile de Türkiye’ye rakiptir. Bilmeyenler sadece “ama bizim Türkiye’miz Avrupalıya çok ucuz” derler ancak benim gördüğüm kadarı ile Zagreb’de fiyatlar İzmir fiyatlarına yakın iken, Hvar, Split gibi popüler turistik şehirlerde ise bizdeki Bodrum-Alaçatı fiyatlarına yakın bir fiyat düzeyi vardı.

2. Deniz tatili merkezi olarak ülkemiz dışında Akdenizde sadece Yunanistan, İspanya ve İtalya aklımıza gelir ama işin gerçeği Alman ve Avusturyalı turisler başta olmak üzere deniz tatili için inanılmaz uzunluktaki kıyıları ile Hırvatistan önemli bir tercih sebebidir. 116 mavi bayraklı plajı mevcuttur. Ayrıca bazı karşılaştırmalar yapmamızda da öz eleştiri yönünden fayda bulunmaktadır. Şehirlerin içerisinde “denize nereden girebiliriz” diye sorduğumuzda “heryerdeennnn” cevabını aldık. Çünkü hemen her yerde denizin 4 metre altı net olarak görülebiliyordu. Türkiye’de şehrin her yerinden denize girilebilecek kaç yer kaldı? Ayrıca 11 günlük seyahatimde denizlerde sadece 1 adet pet şişe ve naylon market torbasına rastladım. Türkiye’de kaç tane görürdük acaba?

3. Adalar dediğimizde ise sadece Yunan adaları bilinir ülkemizde. Oysa inanmazsınız Hırvatistanda bin kadar ada var ve sadece 48 adedi yerleşime açık. Bu durumun doğal bir sonucu olarak dünya yatçılarının gözdesi on binlerce koy; zengin yelkencilerin hizmetinde bulunuyor. Ortaçağ kıyı kentleri ve yaz boyunca gerçekleştirilen birçok kültürel etkinlik dolayısıyla marinalara her yıl 16 bin kadar yat yanaşıyor. O kadar çok kıyı ve o kadar çok ada varki; haritaya baktığınızda aklınıza bir soru geliyor: “nasıl olmuş da Bosna-Hersek ve Slovenya’ya adeta sembolik birer karış kıyı bırakılmış ve diğer bütün kıyı Hırvatlara kalmış?” Bu soruyu Hırvatlara sorduğumuzda tatmin edici bir açıklama alamadık doğrusu.

4. Vatandaşlarının hayat standartları yüksektir, ortalama ömür, okur-yazarlık oranları ve homojen gelir dağılımı oranlarıyla Orta Avrupa ülkeleri arasında yüksek eğitim, sağlık, yaşam kalitesi ve ekonomik dinamizm standartlarına sahiptir.

5. Avrupalılar için dahi çekici gelecek kadar yeşil ve doğası korunmuş milli parkları mevcuttur. Yaz boyu şehirlerde onlarca festival düzenlenir birisine mutlaka rastlarsınız, sosyal hayat ve eğlendiriciliği çekicidir.

6. Bize göre İstanbul boğazı biriciktir ve evet bu doğrudur ama öte yandan Hırvatistan’da da birbirine ve karaya paralel uzanan adalar adeta boğazdaymışsınız hissini verir, üstelik İstanbul boğazının beton hâkimiyetine karşın, yeşil ormanlarla bezenmiştir.

7. Son olarak bir turist olarak en büyük önceliğiniz olan güvenlik sorunları da yoktur ve yanlız seyahat eden bayanlara dahi önerilebilecek bir ülkedir.

Bana göre ilginç, bu saptamalar sonrasında, gelin birlikte bu ülke hakkında bazı genel bilgilere geçelim:

Ülke nüfusunun çoğunluğu Katolik Hırvatlardan oluşur. Slovenya, Macaristan, Sırbistan ve Bosna-Hersek ile komşudur. Bunu bilmek gerekir ki; aranızda seyahatini birleştirmek isteyen var ise değerlendirsin. Aslında teorik olarak İtalya için bile uzak denemez. Örnek olarak; İtalya Venedikten yola çıkan bir kişi Trieste sonrasında Slovenya’nın birbirinden güzel kıyı kentlerine (Bakınız benim Slovenya hakkındaki blog sayfam) uğradıktan sonra Hırvatistan kıyılarından yoluna devam edebilir. 

Hırvatistan’da güneyden batıya dek verev yönde uzanan kıyıları boyunca Adriyatik denizi bulunmaktadır. Başta turizm olmak üzere hizmet sektörleri önemli gelir kaynağıdır, henüz sanayi ve tarımda çok gelişmiş oldukları söylenemez.

Avrupa Birliği üyesidir ama henüz ekonomisi yeterince gelişemediğinden, Euro’ya geçmeye cesaret edememişlerdir. Para birimi olarak KUNA kullanılmaktadır. Bu yüzden yanınızda Euro veya Dolar götürüp orada Kuna almak durumundasınız. Havaalanında verdiğiniz her Euro için 7 Kuna alırken şehirde 7.20 ila 7.50 arasında alabilirsiniz. O sebeple 7.50 veren bir döviz bürosu görürseniz kaçırmayınız. Kuna için endişelenmeyiniz, her yerde döviz büfesi var, otoyollarda ve otellerde Euro geçiyor, kredi kartı da çok yaygın. Türk Lirası yönünden fiyatları karşılaştırmak için kabaca yarıya bölebilirsiniz. (Avrupa Birliği ile anlaşmaları gereği kuru sabit tutmaya çalışıyorlar ama siz yine de gitmeden önce kontrol ediniz) Daha da pratik bir öneri isterseniz; para taşımayınız, doğrudan kredi kartı kullanınız. Örnek olarak; İş Bankası Kredi Kartı bana çok minimal bir dönüşüm kaybı uyguladı, nakitle uğraşmaya değmez.

İklimi Türkiye iklimine yakındır, yani tıpkı Türkiye’deki gibi kuzey ve iç kesimler daha serin ve yağmurlu iken güney ve kıyı kesimler çok daha güneşli ve ılımandır. Mevsim uygun ise muhakkak deniz tatili de yapınız. Deniz berrak olduğundan meraklıysanız şnorkel götürünüz.

Bunların yanında başkent Zagreb de kıyıdaki kentler ve tatil kasabalarıyla yarışan önemli bir turizm bölgesidir. Mümkünse gezi planınıza ekleyiniz. Olmazsa olmaz olarak Dubrovnik, Hvar Adası, kıyı kentleri ile Krka ve Plitvice Milli Parklarını ziyaret etmenizi öneririm.

ULAŞIM

Uçak: Türkiye’den THY Dubrovnik ve Zagreb’e uçuyor. Uçuş 2 saat civarında sürüyor.

Şehirlerarası otobüs: Yakın mesafe Otobüs yolculuklarında bir sorun göremedik ancak uzun mesafe yolculukları eleştirenler çok; rezervesyon yani koltuk belirlemek gerektiği, kalabalık olabildiği, ayakta seyahat edilebildiği eziyetli olduğu gibi eleştiriler yapanlar olmuş. Otobüs Terminali = Autobusni Kolodvo (Zagreb’in güney batısında tren yolunun hemen altında) Taksi: Önceden sormazsanız taksici taksimetre acmadan bir fiyat söylüyor. Taksiler çok da ucuz değil ve ana caddelerde değilseniz özel telefonla çağırmanız gerekir.

Şehiriçi otobüs veya tranway: Pek çok Avrupa şehrindekine benzer uygulamalar var. Örnek olarak; tek bilet, indirimli kartlar vb var. Biletinizi otobüs şöföründen alabilirsiniz ancak araç içerisindeki alete sokarak geçerli (validate) hale getirmeniz gerekir. Zagreb’de birkaç günden fazla kalacak ziyaretçiler toplu taşıma araçlarında limitsiz kullanım fırsatı veren ve müze girişlerinde indirim sağlayan Zagreb Card’dan temin edebilirler. Kent merkezleri küçüktür, turistik merkezler birbirine yürüme mesafesindedir, pek de toplu taşım ihtiyacı olmayabilir.

Araç Kiralama: Ben araç kiralama yolunu seçtim. Kira için çok ucuz denemez ama aşırı pahalı da değil. Otoyollarda 4 saat kadar kadar yolculuk 75 TL kadar tutuyor. Aslında araç kirası en iyi seçenek değil ama özellikle milli parklara gitmek ve istediğiniz yerde istediğiniz kadar kalmak için gerekiyor. Adalara geçecekseniz kiralık araç gereksiz maliyet oluşturuyor. Adalara araç götürmek hem pahalı hem de bir işinize yaramıyor. Bu durumda götürmeseniz gereksiz kira ve park parası vereceksiniz, götürürseniz pek kullanmadığınız gibi adalardaki yüksek park bedelleri ile uğraşıyorsunuz.


GEZİ PLANI

Gezi planınızı yaparken Zagreb ile Dubrovnik arasının bir hayli uzak olduğunu dikkate almanızı öneririm. Bu sebeple ya Dubrovnik ve onun kuzeyindeki şehirler şeklinde veya Zagreb ve Dubrovniğe kadar gitmeden kuzey ve en fazla orta kıyı kentleri şeklinde iki ayrı gezi organize etmeniz daha az yorucu olabilir. Araba kiralamaktan kaçınmak için Dubrovnik üzerinden başlayan bir gezide Dubrovnik'de 2-3 gün harcadıktan sonra feribot ile Hvar'a, yine feribotla çevredeki Brac, Split vb şehirlere gitmek önerilir. Böylece sadece milli parklara ulaşım için araba kiralanır veya doğrudan turlarla bu parklara gidilebilir.


KONAKLAMA:

Heryerde Türkiye’deki kadar bol miktarda modern oteller beklemeyin. Özellikle ucuz oteller son derece eski ve köhne. İnsan nasıl oluyor da son 20 senede çivi bile çakılmıyor diye hayret ediyor. 

Bana sorarsanız; Zagreb’de bile olsa gidin Airbnb, booking vb’den banyosu-tuvaleti ortak olmayan oda kiralayanlar arasından bütçenizin el verdiği en kalitelisini seçin derim. Yine de otelden daha kaliteli ve daha uygun fiyatlı olacaktır. Şahsen biz tüm seyahatimizi bu şekilde yaptık ve her evsahibimiz ile kanka kıvamında ve birbirimize binlerce teşekkür ederek, hediyeleşerek, büyük bir memnuniyet içerisinde ayrıldık. Kaldığımız yerlerin neredeyse tümü otel odası ile kıyaslanmayacak kadar büyük ve mutfaklı idi.

Örnek olarak; Zagreb’de kaldığımız ev en kalitelisinden modern mobilyalarla döşenmiş bir çatı katı idi. Çünkü Zagreb’de ilginç bir adet varmış: Özellikle şehir merkezine yakın olup büyük ailelerin kalamadığı evler genç çifler tarafından kullanılıyormuş. Bu çiftler ise yaz aylarında evlerini terk edip anne veya kayınvalidesine taşınıp evi turislere veriyorlarmış. Böylece sıradan bir otel odası yerine tıpkı yerel insanlar gibi yaşayabiliyorsunuz.

Bu türden oda kiralamanın en büyük avantajı şu: merkez dediğimiz "old town" bölgelerinde tüm binalar tarihi olduğundan yeni, büyük, modern otel pek yok. Bu durumda otelde kalmak demek merkezden uzak olmak demek olabiliyor. En büyük dez avantaj ise dil bilmeniz gerektiğidir. Çünkü ev dediğimiz yerlerin adresinin bulunması ve ilk yazışmalar vb tamamıyla iletişim gerektiriyor, haritalarda işaretli, herkesin bildiği otel değiller. Bu ev kiralama işi çok yaygın. Öyle ki; binaların köşelerinde resmi yatak işareti, apartment yazısı ve sobe yazısı görürseniz girin sorun, etrafa garsonlara vb sorun, hemen size bir yerlerden bir oda bulacaklardır, nasıl olsa herkes evini kiralıyor. Sokağın girişinde bekleyen teyzeler büyük bir olasılıkla evlerine müşteri arıyordur, feribottan otobüsten inenlere yaklaşıp evini kiralamaya çalışan teyzeler de çok fazladır. Yapmanız gereken; sadece şartlar konusunda emin olmaktır: söylenen fiyat oda fiyatı mı? Kişibaşı mı? Banyo ortak mı? Mutfak var mı? vb her ne talep ediyorsanız açıkça onaylatın.


ZAGREB 

Zagreb şehrini şöyle düşünün biz turistler için gidilebilecek en alt en güney olarak tren yolunu esas alın. Bu tren yolunun orta taraflarında Tren Garı ve doğusunda tren yolunun hemen altında Otobüs Terminali bulunmaktadır. Havaalanından şehre gelen otobüsler de terminale gelmektedir. En alt sınırımız tren yolu ve terminal ise şehre gitmek için bir takım parkların yanından kuzeye doğru yürüyeceksiniz demektir. Yine şehrin batısından doğusuna dek ortasından geçen bir caddeyi esas alalım; bu cadde "Ilica" caddesidir. Bu cadde hem ana alışveriş caddesi, hem üzerinden en çok tranvay geçen ana ulaşım caddesi, hem de merkez meydanın üzerinde olduğu caddedir. Bu merkez meydanın adı Ban Jelacic'dir. “Ban” bizde olmayan prens benzeri bir ünvandır. İşte bu Ban Jelacic merkez meydanda atın üzerinde kılıcını ileriye doğru uzatan adamdır. Şehrin güneyindeki trenyolu ile bu orta noktasına dek heryer düzdür. Bu orta meydandan sonra ise yokuşlar ve dolayısı ile onların yukarı şehir dedikleri yer başlıyor. Demekki üst sınırımız ise bu yokuş ve yüksek kısımlar. Merak etmeyin fazla bir yol yok, tüm bu bölgeler yürüme mesafesi. Bu elinde kılıç tutan heykele doğru bakarken sağınızda turizm danışmaya, sağdaki yoldan yukarı doğru çıkarsanız katedrale, heykelin arka tarafında yerel pazara, sol tarafındaki sokaktan meşhur restoran ve barlarla dolu eğlence sokağına, daha da sol yönde 200 metre kadar ileride fünikülere ulaşabilirsiniz.

Önerilen gezi noktaları:

Ban Jelacic Meydanı. 18. yy'da yaşamış ve Hırvatistan'da köleliği bitirmiş Josip Jelacic'in adı verilen bu meydana günde birkaç kez uğramaya çalışın, muhtemelen bir festivale, konsere vb rastlarsınız. Akşam meydanda konser yok ise bu kez mutlaka amatör gençler çalıp söylüyordur, özetle bir hareket vardır nasıl olsa. Zaten eğer akşamları bu meydanın solundaki sokaktan Tkalcica caddesine geçip de canlı müzik yapanları, kalabalığı, restoranları görmezseniz, yemek yiyip, çay kahve içmezseniz büyük kayıp doğrusu, sakın kaçırmayın.

Yukarı Şehir (Gronji Grad) Meydanın sağından yukarı giderseniz Kaptol bölgesine ve Katedral'e ulaşıyorsunuz. Katedral Roman Katolik kilisesine mensup bir papaz tarafından 1000li yıllarda yerleşime açılmış. Katedralin hemen önünde altından bir Bakire Meryem heykeli var. Katedral hemen karşısındaki sokak da Dolac pazarının kurulduğu alana çıkıyor. Bu pazara özellikle sabah saatlerinde girin, satıcılarla iletişim kurun, doğal meyve-sebze, peynir, hediyelik eşya ne arasanız var. Zevkli bir deneyim olacaktır.

• Pazardan daha ilerilere ve yukarılara doğru tarihi yapılar içerisinde yukarı yönde yürümeye devam ederseniz karşınıza Taş Geçit (Stone Gate) çıkacaktır. Düşman istilasından korunmak üzere yapılan duvarlar sonrasında şehre giriş için kullanılan kapılardan birisidir, üzerinde savunma amaçlı delikler ve altında küçük bir dini mekan bulunur. Hatta efsaneye göre burası yanmış ve bakire Meryem resminin ise çerçevesi yanmasına rağmen kendisi yanmamıştır.

• Bu geçit sonrasında renkli kiremitleriyle meşhur St. Mark Kilisesi muhakkak görülmelidir. Evet yurtdışında kilise-katedral görmekten yorulduk ama bu kilisenin çatısı muhakkak görülmelidir.

Lotrscak Kulesi de yolun devamında karşınıza çıkacaktır. Orta çağda şehri korumak için yapılmış bu kuleden her gün saat 12:00'de top atılır. 3 TL karşılığında bu kuleden şehri izleyebilirsiniz. Bu kule civarından (fünikülerin varış noktası da burasıdır, istenirse Ilica caddesinden buraya fünikiler ile de gelinebilir) şehir manzarasına baktıktan sonra kulenin her iki yanına da giderek geri dönünüz. Çünkü sağda ağaçlar altından giden hoş bir sokak, sağda ise bir üniversitenin önünden şehre inen merdivenler vardır ve manzara güzeldir. Geri dönünce yukarı şehirdeki eksiklerinizi tamamlayın derim. Nedir bu eksikler? Bir takım müze ve galeriler vardır. Örnek olarak bu iki müze hemen kulenin gerisinde yer alıyor:

Kırık Kalpler Müzesi (Museum of Broken Relationships) Olinka Vistica ve Drazen Grubisic''in ilişkilerinin "mirasını" muhafaza etmek için başlattıkları ve hüzünlü ayrılıklarının tanığı yüzlerce eşya, “Kırık Kalpler Müzesi" olarak Zagreb’de kalıcı olarak yerini almadan önce, İstanbul''a da uğramış ve "her nedense" Türkiye’de daha çok erkekler tarafından ziyaret edilmiş idi. Girişi yaklaşık 15 TL. Dünyanın dört yanından, insanların bitmiş ilişkilerinden yadigar enteresan eşyalarını bağışladığı ve bunların kimi acıklı kimi komik hikayelerinin yer aldığı küçük bir müzedir. Ancak tüm açıklamaların İngilizce olduğunu dikkate almanızı öneririm. Türkçe bir örnek okumak isteyenler için: http://www.yenisafak.com/yazarlar/mustafakutlu/k%C4%B1r%C4%B1k-kalpler-m%C3%BCzesi-24827

Naif Sanatlar Müzesi (Museum of Naive Arts) Naif Sanatlar Müzesinde (Museum of Naive Arts) birbirinden değişik ve aklınızda yer eden cinsten renkleriyle oynanmış, biraz da doğayı hicveden onlarca resim sergileniyor.

Meštrović Atelier: (Atelijer Meštrović, Mletačka ul. 8, 10000, Zagreb) Hırvatistan’ın 20. yüzyıl heykeltıraşlarından Ivan Meštrović'in eski evi ve stüdyosu. Bronz, ahşap ve mermerden oluşan heykelleri görülmeye değerdir.

Aşağı Şehir (Donji Grad), Ilica caddesinin güneyindeki Mimara Müzesi (Mimara Museum, Muzej Mimara, Rooseveltov trg 5, 10000, Zagreb; Tranvayla ulaşım: 12, 13, 14, 17 Roosevelt Sq durağı) aynı adı taşıyan ailenin zengin bir koleksiyonundan oluşturulmuştur. Üç katlı genişçe bir binadan oluşur. Dünya tarihinden eşyalar, resimler, heykeller gibi çok sayıda eser 14 TL gibi bir bedel ile gezilebilir.

Hırvatistan Devlet Tiyatrosu, Kültür Bakanlığına ait devlet opera ve balesidir. Neo-barok tarzı bir binada yer alır. Aynı binadaki bilet satış ofisinden bilet alınabilir.

Modern Sanatlar Müzesi Hırvatistan’daki en büyük müzedir. Müzenin bulunduğu toplam alan 14,600 m2’dir. Müzenin 3,500 m2 ‘si sabit sergileme alanına, 1,500 m2’si ise dönemsel sergilere ev sahipliği yapmak üzere tasarlanmış. Müzede aynı zamanda kütüphane, multi medya merkezi, café ve restoran bulunuyor. Müzede Hırvat modern sanatının üstatları tarafından yapılmış 12 bin civarında eser sergileniyor.

Zagreb Eye: “Ban Josip Jelacic Meydanı’ndaki bir gökdelenin 16. Katından şehrin tamamını panoramik olarak izleyebilirsiniz ama bence şehirleşme katliamı olan bu binayı protesto etmek için gitmeyin.

Technical Museum (10000, Zagreb; Tramvay 9, 12, 13, 14 and 17 Technical Museum veya Student Centre durakları) Merkeze 2.4km mesafedeki bu müzede Hırvatistan doğumlu mucit Nikola Tesla hakkında merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz. Müzede arabalar, buharlı makinalar uçaklar vb daha çok erkeklerin veya erkek çocukların ilgisini çekecek eşyalar sunuluyor.

İlizyon Müzesi Merkez meydandan Ilica Caddesi üzerinde 72 numaraya kadar 400 metre kadar yürüdüğünüzde ulaşabileceğiniz bu müze 18 TL karşılığında gezilebilir. Aslında alt tarafı küçük bir binanın 2 katından ibaret olsa da özellikle çocukların çok ilgileneceği her türlü göz yanılması olayı bizzat denenebilir. Özelllikle iki kişinin aynı duvarın iki yanında karşılıklı yer değiştirmelerini videoya almanız enteresan olacaktır. Çünkü kim sağda durursa onun boyu daha yüksek hale gelecektir.

Medvedgrad Tepesi ve Kalesi, Zagreb merkeze 10 km mesafede ve Medvednica dağının tepesinde 1000 m yükselikte yer alır. Savaşta ölen Hırvat askerlerin anısına inşa edilmiş olan kale, yıl boyunca tarihi festivallere ve şövalye turnuvalarına ev sahipliği yapar. Doğal güzellikleri, yürüyüş vb amaçlarla gidilebilir.

Maksimir Park (Park Maksimir, Maksimirski perivoj, 10000, Zagreb, Travay No: 11 / 12) Merkeze 3 km mesafede şehrin akciğerlerinden biri olan ve dinlenmek için tercih edilen yerlerinden biridir. Şehrin güneyinde yer alan ve içinde Zagreb Hayvanat bahçesinin de bulunduğu park, çocuklu aileler tarafından tercih edilen bir cazibe merkezidir. 18. yy.’da hizmete açılan park; beş gölü, restoran ve kafeleri ile şehri süslüyor.

Jarun Gölü: Merkeze 9 km mesafede rekreasyon alanı göl (Jarun Lake10110, Zagreb, Croatia, Tranvay no: 5/17) Kıyısı gündüz doğa gezisi ve spor için geceyse eğlence için idealdir. Gittiğinizde önce tırmanıp birinci köprünün altından geçin ikinci köprüye vardığınızda kafelerde oyalanan insanları göreceksiniz.

Arena AVM: Arena Centar (10000, Zagreb, Croatia) Alışveriş merkezidir.

• Yerel Halk dâhil herkesin hemfikir olduğu ilginç bir konu ise Mirogoj Mezarlığını ziyaret etmenizdir. Burası sadece bir mezarlık sayılmaz, etkileyici bir mekandır. Ayrıca yine ilginç bir bilgi; Hırvatlar senede bir gece bu mezarlığı ziyaret ediyorlar, özellikle de gece!

• Normal otobüs garajından her sabah 09:00 gibi Slovenya’nın Bled bölgesine otobüs kalkıyor ve akşam dönüyor. Aynı otobüs Ljubljana’ya da gidiyor. Görmeyenler için bulunmaz fırsattır.

Zagreb içi Ulaşım: Havalimanı şehrin 17 km güneydoğusundadır. Havalimanı zaten pek küçük, hemen önündeki bizdeki HAVAŞ benzeri otobüslere binerseniz 15 TL karşılığında şehirdeki otobüs terminaline yaklaşık 30 dakikalık bir yolculuk ile ulaşabilirsiniz. Zagreb’de birkaç günden fazla kalacaksanız Zagreb Kart satın alabilirsiniz. 24 saatlik olanı 7,90 Euro ve 36 saatlik olanı 11,80 Eurodur ilk geçerli hale getirdiğinizde (mesela tranvaya binip makineye okutturduğunuzda) süre çalışmaya başlar. Bu kartla şehiriçi ulaşım ve fünikilere binilebilir, müzeler ise indirimli gezilebilir. Eğer fazlaca otobüs kullanmayacaksanız her seferinde şoföre 10 Kuna (5,5TL) vererek idare edebilirsiniz. Biletinizi makinaya işletmeyi unutmayın.

PLITVICE MİLLİ PARKI 

• Gezi planınıza muhakkak almanızı önerdiğim bir milli parktır. Çünkü böylesini bir daha ömrünüzde göreceğinizi sanmam. Hatta tek kelime ile muhteşem bir parktır denilebilir. Giriş ücreti yazın 80-TL, baharda 50-TL ve kışın 25-TLdir. Büyüleyici güzelliği sebebiyle her gün binlerce ziyaretçiyi kendisine çeken Avrupanın sayılı parklarındandır. Basit bir milli park olarak düşünmeyin, saatlerce tahta iskeleler üzerinde yürümek, tekne turları, otobüsle ulaşım vb çok farklı etapların olduğu zengin tur programları sizi bekliyor. 1 tam gün ayırmanız önerilir. • Plitvice Gölleri birbirine dolomit ve kireç taşı dizileri üstünden birbirine bağlanan 16 göl ve şelalelerinden oluşur ama gezerken gerçekte irili ufaklı neredeyse 50 göl, 50 şelale, 50 manzara görürsünüz. Göllerin ünü birbirlerinden turkuaz, nane yeşili, gri ve mavi gibi değişik renkleriyle ayrılmalarından gelir. Göller öylesine berraktır ki; balıklar havada asılı gibi görünürler.

• Bölgeyi gezmeniz için çeşitli tur programları veya rotaları olduğunu haritalarda görebilirsiniz. 2 saat süren ilk programdan 3-4 saatlik ikinci programa, 5-6 saatlik üçüncü programdan 7-8 saatlik dördüncüsüne kadar her türlü zaman dilimine hitap eden seçenekler olmakla beraber mümkün olduğunca erken gidip geç dönerek alabileceğiniz en uzun turu almanızı öneririm.

• Park içerisindeki yeme içme ve tuvalet olanakları çeşitli etaplar arasında sınırlı sayıdadır. Bu yüzden yanınızda yiyecek ve su bulundurmanızı, girmeden önce ihtiyaçlarınızı gidermenizi öneririm. Tek bir bulut olmasa ve sıcaktan bunalsanız dahi yağmurluk, mont vb bulundurmanız gerekir çünkü hava hızla değişebilir ve şehirlere göre 4-5 derece daha serin ve yağmurlu olabilir.

• Yanınızda birkaç fotoğraf makinesi, video veya cep telefonu kameraları, suya dayanıklı GoPro kamerası ve selfi çubuğu, yavaş hızda şelale çekimleri için tripod vb tüm çekim teçhizatı bulundurun, yani ya tam teçhizat gidin ya da kamera yerine zihninize kaydetmeyi ve parkı içinize sindirmeyi tercih edin. Ben diyeyim 50 siz deyin 150 manzara var, her birinden 2 poz çekseniz 300 poz yapar.

• Bu parkta yüzmeye veya suya girmeye müsaade edilmiyor böyle bir niyetiniz var ise bu isteğinizi Krka Milli Parkına saklayın. Yine de bu muhteşem berrak sulara ayağınızı sokmak isterseniz terlik götürün.

Plitvice için Ulaşım ve Konaklama Bilgisi: (Navigasyon: Plitvice Lakes National Park, Plitvička Jezera, 53231, Plitvički Ljeskovac, Croatia; http://www.np-plitvicka-jezera.hr/ ) Zagreb’den ulaşımda dikkat etmeniz gereken konu Karlovac ile Plitvice arasıdır. Çünkü yolun bu kısmı son derece dar ve tehlikelidir. Ayrıca kasabalarda hız sınırı 50’dir ve aranızda gerçekten de 50 ile gidebilecek olan varsa o kişi istisna ama geri kalanlar muhakkak polisten ceza yiyecektir. Öyle ki yerel insanlar bu riske girmek yerine otabandan Otocac - Plitvička Jezera ayrımını görene kadar gitmenizi öneriyorlar ki yolu uzatmakla birlikte cezasız ve güvenli ulaşımı sağlıyor. Zagreb’den en az 2 saat alan yol, buradan 40 dakika daha fazla sürer. Bu bölgeye giden otobüsler var ama zahmetli ve bir günde git-gel şeklinde halledilebilecek gibi değil. Günübirlik turlar da var ancak ben bu turları bir hayli pahalı buldum. Eğer konaklama ihtiyacınız varsa park dışındaki villarlardan (Airbnb veya booking gibi siteler aracılığı ile) oda kiralamanız önerilir.


ZADAR 

Zadar oldukça derli toplu yarım günde gezilebilecek Roma ve Venedik etkileri ile oluşmuş bir tarihi şehir bölgesine sahiptir. Turistik ilgi merkezleri, dar tarihi sokaklar, dükkânlar, restoranlar hepsi hem karadan hem de köprü ile ulaşılabilecek bir yarımada içerisindedir. Zadar’daki en ilgi çeken ve dünyanın bir başka köşesinde bulamayacağınız husus; deniz orgudur. (http://www.uplifers.com/deniz-dalgalarinin-caldigi-bu-organin-sesini-dinleyin/ ) 2005 yılında Hırvatistanlı mimar Nikola Bašić tarafından icad edilen bu org, 230 adım uzunluğundadır ve deniz dalgalarının ritmini müziğe dönüştürür. Tarihi yarımadanın uç kısımlarına doğru deniz kıyısında bu orgu görebilirsiniz. Zadar’da ayrıca aşağıdaki yapılar görülebilir; • Antik forum meydanı, • Aziz Donat kilisesi, • Şehir Meclisi binası, • Şehir Muhafızları binası, • Aziz Simeon kilisesi, • 16. yüzyıldan kalma şehir kapısı

Zadar İçin Ulaşım ve Konaklama Bilgisi: Plitvice’den 1,5 saat, Zagreb’den 3,5 saat, Dubrovnik’den 4 saat uzaktadır. Yine tarihi yarımada içerisindeki tarihi evlerde yapılacak konaklamalar son erece keyiflidir ancak park yeri sorunu vardır. Bu yüzden yarımadanın hemen dışı veya köprünün karşısı da konaklama için düşünülebilir. Sonuçta hepsi 10 dk yürüme mesafesidir.


KRKA MİLLİ PARKI 

• Bu milli parkı da muhakkak ziyaret etmenizi öneririm. Bu park içerisinde küçük etnografya sergileri ve çok sayıda şelale ve manzara bulunmaktadır. Akarsular ve göller üzerinde tekne turları alabilirsiniz. Yine de; bana göre bu parka gitmeniz için en önemli neden şelalelerde yüzebilme imkânıdır. Bilemiyorum ömrünüzde daha başka kaç yerde daha böyle bir şansınız olacak? Doğal olarak; yüzmek istiyorsanız ve mevsim uygun ise buna uygun giyinmelisiniz. Plitvice’den farklı olarak havanın güneşli olma olasılığı daha fazladır.

• Parkın girişi 50 TL olup tekne gezisi Plitvice’deki gibi ücrete dahil değildir. Ana parkın 30 km yukarısındaki kısımlara da aynı park bileti ile ve kendi aracınızla gitme imkanı mevcuttur ama göl ve yeşillik manzaraları dışında çok fazla bir şey yoktur, eğer manastırı görme niyetiniz yoksa, sadece vaktiniz varsa ve yeşillikler içerisinde yol almak istiyorsanız devam etmenizi öneririm.

• Parkın içinden geçen büyük nehir yatağının genişleyip göl haline geldiği noktada bulunan küçük Visovac Adası üzerindeki Fransisken manastırı da parkın kültürel atraksiyonlarından birini oluşturur ancak parkın ana kısmından 30 kilometre kadar uzağında ve ormanlar arasında kıvrıla kıvrıla giden oldukça zor bir yol üzerindedir. Tekneyle adaya gidip manastır da ziyaret edilebilir ama bütün bu işlere vakit kalması için oldukça erken gidip, parkın ana kısmındaki seyahatin tamamlanmış olması gerekir. Krka İçin Ulaşım ve Konaklama Bilgisi: Split Zadar arasında kalır. Zadardan 76 km sonra varılan Krka Milli Parkı; Sibenik yakınlarında olduğundan Sibenik’de konaklamak suretiyle her iki nokta birden gezilebilir.


SİBENİK (şibenik okunuyor)

• Şibenik’de de hoş bir tarihi semt sizi bekliyor. Deniz kıyısından yükselen tarihi binalara, şehir meydanına, dar sokaklardaki restoran ve dükkânlara hayran kalacaksınız. Gotik ve Rönesans mimarisiyle karakterize ve tarihi merkezi tümüyle UNESCO kültür mirası olan Sibenik’te; 1431-1535 yıllarında yapılmış olan Aziz Jacob katedrali, Aziz Frane Manastırı, şehir meclisini görebilir, kıyısında yürüyebilirsiniz. Sibenik şehir mimarisi, özellikle 15. ve 16. yüzyıl Kuzey İtalya ve Toskana mimari etkilerini yansıtmaktadır ve sivil ve resmi binalar, zevkli taş yapılarıyla göz doldurmaktadır. Kıyıdaki turistik restoranlar yerine iç kesimde daha karakteristik yemek alternatiflerini deneyin. Gece karanlığında merkez meydan civarında nasıl olsa müzik yapan birileri olacaktır. Dar taş sokaklar ve merkez meydanın yukarıya doğru yükselen anfi benzeri binaları arasında yankılanan müzik sesi muhteşem, kaçırmayın.

Sibenik İçin Ulaşım ve Konaklama Bilgisi: Yine old town yakınlarında oda kiralayarak konaklamata fayda var.


SPLIT 

UNESCO miras kenti olan Split kentinin tarihi merkezine Roma imparatoru Diokletian dönemi damgasını vurmuştur.

• Öncelikle en merkezdeki bizim kapalı çarşı gibi tarihi dehlizlerin alışveriş, sergi ve müze amaçlı kullanıldığı Diocletian's Palace gezilmelidir. Bu yapı aslında 305 yılında Roma İmparatoru Diocletianus için yaptırılmış, Romalılar zamanından kalmış bir saraydır. Eski Roma imparatoru Dioclatian'ın inzivaya çekilip emeklilik hayatı yaşadığı yer olduğu söylenilir. Farklı yapıların bir araya geldiği kamuya açık enterasan bir bölgedir. Değişik yüzyıllardan kalan dini yapılar, stunlar, dehlizler, sokaklar, ilk çağlardan kalma bu sarayı normal bir saraydan farklı kılar. Dar sokaklar ve taş binalar arasında alışveriş yapma, bir şeyler yiyip içme, Dalmaçya müzikleri dinleme hatta konaklama mümkündür. Hemen içerisinde Aziz Dujam Katedrali de görülebilir. Aziz Domnios, Saint Dujam; Saint Dominus olarak da bilinen katedral, 7. yüzyılda kutsanmıştır. Dujam, Restorasyona uğramadan günümüze kadar ayakta kalan en eski Katolik kilisesidir. Üç bölümden oluşan kiliseye 13. yüzyılda İsa’nın hayatını anlatan sahnelerin olduğu ahşap kapılar yaptırılmıştır. Çan kulesi ise Split’te tepeden bakabilmenizi sağlar.

• Denize dik alışveriş caddesi olan Marmontova yakınındaki Balık Hali ile ve Diocletian Sarayı bölgesinin hemen yanındaki semt pazarlarına mutlaka uğrayın.

• Yine saray bölgesinin hemen önünde sıra sıra kafelerle süslü Riva adı verilen Kordon'unda yürüyün, birşeyler için. Riva’da genelde konserler, festivaller ve dini geçitler düzenlenir. Limandan kalkan yatlarda turlara da katılabilirsiniz.

• Sarayın dar sokaklarından arka bölgesine ulaşın, (çok da zor değil, ortadaki ana tarihi meydandan deniz yönünün tersine gideceksiniz.) Grugur Ninski heykelini bulun, sıraya girip siz de heykelin altın rengindeki ayak parmağına dokunup dilek dileyin. Heykeli yapılan Grugur Ninski (Gregory of Nin), Hristiyanlığı her milletin kendi dilinde yorumlaması gerektiğini savunmuş ve dini belgeleri Hırvatça'ya çevirip Hristiyanlığın Hırvatlar tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamış kişidir.

 • Live Museum'da Roma sarayından bir kesit izleyebilir, döneme ait kıyafetler giyip Kral Dioclation ile fotograf çekilebilirsiniz. Giriş 17 TL.

• Elbetteki bölgedeki tüm diğer kasabalarda olduğu gibi denize de girebilirsiniz. Yakınlarda bir plaj sorun yeter. Örnek olarak; Bacvice Plajı Split’in en iyi plajı olarak kabul edilir. Şehir merkezinde yer alan plaj, konum itibariyle de diğer plajlardan farklıdır. Berrak suların olduğu ve kumsalın temiz olduğu Bacvice, kafelerinin, kulüplerinin yanı sıra plaj partilerinin de tek adresidir.

• Yeşillikler içinde yürümek ve Adriyatik denizi manzarası izlemek isterseniz hemen karşınızdaki Marjan tepesine çıkabilirsiniz. Akdeniz’in çamları ile kaplı orman, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek ve temiz hava almak isteyenlerin bir numaralı adresidir. İçerisinde 13. yüzyıldan kalma bir kilise de bulunur.

Split İçin Ulaşım ve Konaklama Bilgisi: (Navigasyon Otopark: Obala Hrvatskog narodnog preporoda 25, 21000, Split, Croatia) Gezmek için hedefiniz kıyıdaki Diocletian's Palace yakınları olmalıdır. Konaklamak için şehrin bu kadar dar kısmına hapisolmaya gerek olmayabilir. Ayrıca eğer arabanız var ise Split, Zagreb, Hvar gibi büyük ve önemli yerlerde merkezi park yerlerinin aşırı pahalı olduğunu dikkate alın derim.


HVAR ADASI 

Split açıklarında, Brac adasının tam arkasındadır. Gözünüzde şöyle canlandırın; kıyı ve kıyıya paralel upuzun Brac adası ve bu kez bu adaya paralel uzanan Hvar adası var. Doğal olarak da bunların arasında kanal veya boğaz görünümünde deniz bulunuyor. Split'e bakan yüzü Stari Grad, Adriyatik'e bakan kısmı Hvar'ın merkezidir. Ülkemizde çok da bilinmeyen bu ada aslında dünya turizminde oldukça önemli merkezlerden birisidir. Adanın kıyısına yanaşan yatlar genellikle “ben daha zenginim, yok yok ben daha zenginim” dercesine yer kapma savaşı verirler. Ortam nezihtir. Hem nezih bir sakinlik hem de pahalılık hâkimdir. Kimi zaman gece belirli bir saatten sonra; partilerden dağılan sarhoş gençler tarafından bu nezih ortamlar zedelenebilir. Çünkü kimi genç ve parti-sever topluluklar adayı İbiza ve Mikonos ile yarışır hale getirmişlerdir. Elbette ki; sanat önde gider. Genel olarak herkesin hemfikir olduğu konu Hvar’ın bir başka bir âlem olduğudur, pek de başka yerlere benzetemezsiniz. Hem kalabalık hem sakin, hem parti mekânı, hem huzur veren, hem kışkırtıcı yanları olan hem de hayatın çok da yorucu olmadığı bir yerdir. Her yan adalarla, koylarla doludur, yani deniz tatilinin tam anlamıyla merkezidir. Nefis koylar, nefis ortaçağ mimarisi, yaşayan müze gibi bir tatil yöresidir. Birçok konuda birinciliği kaptırmasa da genel olarak; Dubrovnik bir numara ise Hvar iki numaradır.

Doğal olarak; yatlar, zenginlik, mekânlar, partiler dedikçe fiyatların da ne düzeyde olduğunu tahmin edebilirsiniz. Şöyle özetleyeyim: Zagreb’deki fiyatlar İzmir fiyatlarına yakın ise; Hvardaki fiyatlar Bodrum ve Alaçatı fiyatlarına yakındır. Alaçatıda balık kaç liradan yenir ise Hvar’da da aynı fiyatları bekleyin derim.

• Hvarı gezerken şehrin arasokaklarında taş binalar arasında rastgele dolaşınız, zaten kaybolamazsınız en fazla 200 metre sonra limana çıkarsınız.
• Kaleye çıkabilirsiniz, tabiiki manzara garantisi var.
• Günübirlik turlarla Brac adasındaki Bol şehrine gidebilirsiniz.
• Günübirlik turlarla Pakleni adasına gidebilirsiniz. Hvar’a en yakın hemen karşıdaki ada olan Jeronim adası ve civarına giden dolmuş tekneler kentin en merkezi noktasından kalkıyorlar, saatbaşı 20 TL gibi bir bedel ile götürüyorlar, dönüş bedava. İlk ve en yakın ada olan Jeronim adasındaki plajların FKK olduğunu (bakınız yazının sonlarındaki FKK bölümü) dikkate alarak, çocuklu ailelerin ilk durakda inmemesini öneririm.
• Yine günübirlik olarak; mavi mağara ve yeşil mağarayı da içeren tekne turlarına çıkınız. Farklı fiyatlardaki teknelerde içerikler de farklıdır. Kiminin yemeği kuvvetlidir, kiminin gezisi.
• Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere deniz mevsiminde gitti iseniz birkaç gün geçirilebilecek bir yerdir. Bir gün şehir içi, bir gün o ada bir gün bu ada vakit alacaktır.

Hvar İçin Ulaşım ve Konaklama Bilgisi: Hvar bu kadar önemli bir yer olunca ulaşım olanakları da fazla oluyor doğal olarak. Öncelikle Dubrovnik, Split gibi pek çok noktadan direkt veya Hvar merkezin yakınındaki bir başka feribot limanı olan Stari Grad aracılığı ile ulaşılabilir. Normal valizinizle direkt Hvar’a gelebilirsiniz ama araçla gemek için sadece Stari Grad veya güneydeki Sucuraj kullanılabilir. Adanın güney ucundaki Drvenik belki Dubrovnikten araçla gelenler için 50 TL geçiş ücreti ile çekici olabilir ama kuzey yönden gelenler için çok fazla yol ve vakit kaybı demektir çünkü adanın içerisinde bile daracık yollarda bir saatten fazla yol gidilmektedir. Splitten araba ile Hvara gitmek mantıksızdır. Çünkü hem araçla gidilecek yerler sınırlı hem de gidiş dönüş 500 TL, otopark da günlük 35 TLdır. Hvar’da büyük oteller vardır ama yine önceden veya otobüs gelince elinde sobe (oda) yazılı insanlardan oda kiralayabilirsiniz. Ucuz olsun derseniz ucuz bir oda bulunur belki ama otele vereceğiniz parayı o kalitede odaya verin derim unutulmaz manzaralı kaliteli tarihi-taş evlerde kalabilirsiniz.


BRAC ADASI 

Kıyıdaki Split’in karşısında uzunlamasına Brac adası ve arkasında ona paralel Hvar adası bulunur. Dolayısı ile böyle birbirine paralel uzanan kara parçaları İstanbul gibi bir boğaz ambiyansı yaratır. Elbetteki çok daha yeşil bir boğaz. Brac adasındaki Pucisca ve Bol Kasabaları da görülesi yerler olmakla beraber insanlar Brac adasına en çok Zlatni Rat plajı için giderler çünkü burası Hırvatistan'ın turizm sembolüdür. Golden Cape veya Golden Horn olarak da geçiyor plajın ismi. Split veya Hvar'dan günübirlik gidilip görülmesi de mümkündür.

Hvar’dan sonra turistlerin en çok gittiği adadır. Son derece yeşil bir adadır. Denizi elbetteki çok temizdir. Güzel ve şık cafeler, publar ve değişik mağazalar marinada sizi karşılamaktadır. Adada heryerden denize girilebilir ama herkes fotoğraflarda en çok görülen meşhur Zlatni Rat’dan denize girmektedir. Zlatni Rat’da iki şezlong ve bir şemsiye maliyeti 75 TL gibi bir rakamdır. İsterseniz havlunuzu serersiniz. Plaj kum değil çakıl taşıdır ama bu sayede dibi görünecek kadar berraktır. Ormanlık alanın içinde duşlar, tuvaletler, cafeler ve yemek imkânları mevcuttur.

Brac’a ulaşım ve konaklama bilgisi: (Put Zlatnog rata 19, 21420, Bol, Croatia, 43.257562, 16.634618) Brac’a gitmenin en kolay yolu Split’ten feribot ile Supetar’a geçmektir. Ben araçla geçtim. Buradan adanın öteki yüzündeki Bol adlı kasabaya aracınızla veya otobüsle geçiyorsunuz. Bol’a Hvar’dan da gezi tekneleri de var ama hem daha az hem düşük sezonda bulunmuyor hem de biraz daha fiyatlı. En iyisi her gün 11:00de kalkan feribota binmek veya Hvar adasının öbür yüzündeki Jelsa kasabasından yine feribot ile gitmek. Hangi yol ile gelirseniz gelin Zlatni Rat adlı (bizdeki Ölüdenize benzeyen) meşhur plaja gitmek için 3 seçeneğiniz var: mini tren, dolmuş tekne, 2 kilometre kadar 15-20 dakika kıyı boyunca yürümek. Ayrıca adadaki Pucisca kasabasına uğramayı unutmayınız.


TROGIR

Bir başka UNESCO miras kenti olan Trogir şehri, küçük bir ada üzerinde kurulmuştur ve ana karayla bir köprüyle bağlanmıştır. Bu biblo gibi şehri süsleyen Rönesans, Barok yapılar, Romanesk kiliseler, yürüyerek görülebilir. 1240’lardan kalma Trogir katedrali, bin yıllık Aziz Nikola manastırı da görülmelidir. Trogir'den çıkıp yarım saat daha direksiyon sallarsanız da geleceğiniz yer Primosten’dir. Yolda giderken göreceğiniz güzel yerler de yanınıza kar kalır. Primosten ise tam bir yazlıkçı tatil beldesidir.


PULA, RONİNJ VE ÇEVRESİNDEKİ KASABALAR

Eğer Hvar ve Brac’da fazla oyalanılmaz ise Kuzeyde tamamen ayrı bir bölgede ve Split civarından yaklaşık 3-4 saatlik uzaklıktaki Pula –Roninj bölgesine gidilebilir.

Pula’da geziye Arena’dan başlanılır. Arena Roma’daki gibi yuvarlak şekilde yüksek kemerlerle çevrelenmiş tarihi yapıdır. Augustus tapınağı Roma usulü stunlar üzerine üçgen alınlıklı tarihi yapıdır.

• Tüm antik Hırvat kentlerinde olduğu gibi Rovinj’e de araba sokamıyorsunuz. Kasabanın dışına yapılan parkinglere bırakıyorsunuz ve yürüyerek giriyorsunuz. Eski şehir kısmı çok yüksek olmayan bir tepenin üzerinden denize doğru alçalarak iniyor, deniz kıyısında bitişik nizam pastel renkli evler izlenmeye değerdir.

• Ucka Dağı'nın eteklerindeki Opatija şehiri bugün 70'den fazla otel ve tatil villaları, parkları ve yürüyüş yolları ile bolca turist çeken bir şehirdir. Mimarisi bugüne kadar gezdiklerinizden farklıdır ve Opatija'da sahil kasabası havası vardır.

Motovun, İstriya'nın en güzel yerlerinden biri olarak bilinir. Bir tam iki yarım daire şeklindeki duvarlarının dokuz kule ve sekiz şehir kapısı ile desteklendiği Motovun, kale sisteminin en iyi korunduğu köydür. Motovun Film Festivali gibi etkinlikler sayesinde İstriya Yarımadası'ndaki uğranması şart noktalardan biri olmayı başarmıştır.

• Motovun'un komşusu sayılabilecek Groznjan ise bölgenin önemli duraklarından bir başkasıdır. Arnavut kaldırımlı daracık sokakları, sanatçı atelyeleri ve galeriler görmeye değer hoş bölümleridir.

Buzet İstria'nın derinlerinde Mirna Vadisi'nin kalbinde bir köydür. Yaklaşık olarak 150 m. yükseklikteki bu köyde karşınıza çıkan pek çok yapı 16. ve 17. yüzyıllardan kalmadır. Köyün Büyük Kapı ve Küçük Kapı olarak bilinen iki girişi ve trüf satan dükkânlarla dolu sokakları görmeye değerdir.


FKK NUDIST NATURIST PLAJLAR: Hırvatistana seyahat ediyorsanız ve denize de girmeye niyetiniz varsa bilmeniz gerekenlerden birisi de FKK plajlarıdır. Bu plajlar ciddi olarak bağımsız olabilecekleri gibi normal bir plajın devamında bir tabela ile ayrılmış da olabilirler. Örnek olarak; bizdeki Ölüdenize benzeyen dünyaca meşhur plajlarının bir ucu bu şekildedir. Bir plajın FKK olarak ilan edilmesi daha çok plajın bu kısmına gitmeyenleri korumak içindir. FKK diye kısaltılan bölgeler aslında "clothing optional" bölgelerdir. Yani üzerinizde herhangi bir giyim eşyası bulundurmanızın opsiyonel olduğu yerlerdir. Bir başka anlatımla bu bölgelerde opsiyonel haklarını kullanan yani üzerlerinde mayo dahil hiç bir giysi bulundurmayan insanlar bulunur. İşte eğer siz bu türden insanlar görmekten rahatsız oluyorsanız veya yanınızda çocuklar vb aile üyeleri varsa bu konuyu bilmeniz ve bu bölgelere gitmemeniz gerekir. Burada bizler açısından iki yanılgı mevcuttur: Birincisi bu bölgelere girebilmek için çıplak olmak gerektiği, kapıda kontrol olduğu vb düşünülür. Oysa bu bölgelere mayonuzla veya giysinizle dahi girebilirsiniz, kimsenin umuru olmaz. Burada amaç çoluk-çocuğu olanı ve rahatsız olacak olanı önceden uyarıp rahatsızlığı önlemektir. Yoksa bu bölgelerde anadan üryan güneşlenmekte olan şahıslar gelen geçenden rahatsız olmazlar. Yanıldığımız ikinci husus ise; bu bölgelere girdiğimizde; "Adriana Lima'nın sahilde arzı endam etmekte olduğu" hayalidir ki çok büyük bir hayal kırıklığı vesilesidir. Gerçekte bu bölgelerde çıplak güneşlenenlerin yaş ortalaması 60, kilo ortalaması 120 olabilir. Şöyle bir gerçek olayı anlatayım: "Bu Ölüdeniz benzeri plajda güneşlenirken önümüzden geçen anne-kız plajın FKK bölümüne doğru yürümeye başladılar. Ben de büyük bir merak ile gözle takip etmeye başladım. Bu merakımın sebebi şu idi: kız yaklaşık 60'lı yaşlarda anne ise 85-90 yaşında görünüyor idi. Sonucu merak etti iseniz söyleyeyim; "evet gerçekten bu ikili plajın öbür tarafına geçtiler, soyundular ve denize çıplak girip güneşlendiler." Belki de ıslak mayo ile oturmaktansa daha sağlıklıdır ama sonuçta "Adriana Lima" hayal edenler için özellikle belirtmek istedim."



NE YENİR: 

Neredeyse % 100 Hırvat diyeceğimiz sadece bir yemek var: struckli (štrukli). Bizim börek, krep arası bir şey. Bu kimi zaman bizdeki börek formatında servis edilirken kimiz zaman seramik göveçlerde üzerine krema dökülerek fırınlanmak sureti ile hazırlanıyor. Peynirli olan bizdeki böreğe benziyor ama tatlı olanları da çok.

Struckli dışındaki tüm yemekler hep çeşitli mutfaklardan etkilenmiş durumdadır. Örnek olarak; kıyı bölgeleri Yunan, Roma ve diğer Akdeniz mutfaklarından etkilenmiştir. Zeytinyağı ve sarımsağı da bizdeki gibi fazla kullanırlar. Hırvatistanın iç kısımlarda ise Macar, Avusturya ve Türk mutfaklarından etkilenmeler söz konusudur. Zaten kıyı kesimleri yoğun İtalyan turist akımı ve etkisi ile pizza, makarna etkisinde de kalmıştır. Avrupa genelinden farklı olarak; börek, ayran, yoğurt kolay bulunabilen yiyeceklerdir. Komşusu Bosna-Hersek ile "Aslında börek böyle olur? Yok ona börek denmez börek şöyle olur" tartışmaları meşhurdur. Slovenleri pek sevmediklerinden onlarla böyle tartışmalara girmezler.

Hırvatistan'da iki farklı şarap üretim bölgesi bulunur. Kuzeydoğudaki karasal alanda beyaz şarap başta olmak üzere şarap üretimi yaygındır. Diğer önemli şarap üretim bölgesi ise kuzeydeki kıyı şeridi boyunca İstria ve Krk bölgeleridir ve bu bölgelerdeki şaraplar İtalya şaraplarına benzerken güneydeki Dalmaçya'da Akdeniz usulü şarap üretimi neredeyse standarttır. Ülkede yıllık şarap üretimi 140 milyon litreyi aşar. Hırvatistan, dünyanın en çok bira tüketen ilk 15 ülkesi arasındadır. 

Normal bifteğin yanında “Zagreb ya da Hırvat Bifteği” alternatifini de görebilirsiniz. Bizdeki tandır misali yavaş pişmiş koyun eti (slow cooked lamb)seçeneğini görürseniz deneyebilirsiniz.




Adriyatik Denizi ve Dalmaçya Kıyıları



Hırvatistan Haritası


St. Mark Kilisesi 


Zagreb


Zagreb


Zagreb



Zagreb


Ban Jelacic Meydanı


Plitvice  Milli Parkı


Plitvice  Milli Parkı


Plitvice  Milli Parkı


Plitvice  Milli Parkı


Plitvice  Milli Parkı


Plitvice  Milli Parkı


Plitvice  Milli Parkı


Plitvice  Milli Parkı


Zlatni Rat Plajı


Zlatni Rat Plajı


Kıyafet Serbestisi Olan Plajlardan (FKK) Bir Örnek

Brac Adası Bol Kasabası


Brac Adası Bol Kasabası


Brac Adası Bol Kasabası


Brac Adası Bol Kasabası


Zadar


Hvar Adası

Brac Adası Bol Kasabası


Hvar Adası


Brac Adası Bol Kasabası


Hvar Adası


Split


Krka Milli Parkı


Krka Milli Parkı


Krka Milli Parkı


Krka Milli Parkı


Krka Milli Parkı


Krka Milli Parkı



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder